Popüler Yayınlar

Tanıtımlar

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Çocuğa ‘Üvey’ Sendromu Yaşatmayın

Evlilikte ikinci baharı yakalarken, eşinizin çocuğuna "üvey" sendromu yaşatmayın!

Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi Uzman Psikoloğu Yüksel Artar, ikinci kez evlenen yetişkinlere yeni birlikteliklerinde hayal kırıklığı yaşamamaları için altın değerinde önerilerde bulundu. Artar, yeni evlilikle sahip olunan çocuklara ebeveynlik yapma konusunda ön hazırlığın gerektiğine dikkat çekerek, “Üvey ebeveynin rolünü açıkça belirtin, sizi öz ebeveynlerinin yerine koymasını beklemeyin, pahalı hediyeler alma, disiplinsiz davranışlarına göz yumma gibi hareketler yapmayın. Dürüst ve samimi olun, ona yeni hayatına alışması için zaman verin” dedi.

Uzmanlar, evlilikte ikinci kez şansını deneyenlerin yeni birlikteliklerinde hayal kırıklığı yaşamaması için sahip olunan çocuklara ebeveynlik yapma konusunda ön hazırlığın gerektiğine dikkat çekti. Evliliklerin iki yetişkin arasında yaşanmasına rağmen yeni oluşturulan evliliğin başarısının çoğu zaman, eşlerin yanı sıra çocukların hatta çocukların biyolojik ebeveynlerin olumlu tutumlarına bağlı olduğunu vurgulayan uzmanlar, “Üvey anne-baba olma pozisyonu, öz anne-baba olmaya göre daha fazla emek ve çaba harcamayı gerektirir” uyarısında bulundu.

Yeniden evlilik yapan yetişkinlerin çocukların tepkilerine hazırlıklı olmalarının, üvey ebeveynin rolünü açıkça belirtmelerinin geçişi daha sorunsuz atlatmalarını sağlayacağını vurgulayan Yüksel Artar, “Anne ve babası boşanan birçok çocuk onların bir gün barışacağını hayal eder ancak ikinci evlilik yapıldığında bu ümitlerini yitirir. Bu noktada önemli olan hayal kırıklığı yaşayan çocuğa anne-babasının nasıl yaklaşacağıdır. Anne-babaların ikinci evliliği yapmadan önce çocukları ile bu kararı paylaşması, bu duruma alışmasının zaman alabileceğini başta sorunlar yaşayabileceğini ifade edip onun zihinsel ve duygusal olarak hazırlanmasına yardımcı olması gereklidir” tavsiyesinde bulundu.

Çocuğa, kendisinden üvey anne-babasını öz ebeveynlerinin yerine koymasının beklenmediği, üvey anne-babasını kendisini sevecek, yardım edecek bir yakını gibi kabul edebileceği gibi telkinlerin de yeni sürece alışma konusunda faydası olabileceğini belirten Artar, “Bu durumun ailenin yaşamına ne gibi değişiklikler getireceğini anlatmak çocuğun önyargılarından kurtulmasını sağlar ve kabullenmesini kolaylaştırır” dedi.

Pahalı Hediyelerle Önyargıları Değiştiremezsiniz!

Geçmişten gelen üvey ebeveyn imajı ve olumsuz düşüncelerin çocukta önyargı oluşmasında önemli bir faktör olduğunu da hatırlatan Yüksel Artar, bu önyargıyı değiştirme çabasıyla üvey anne babaların çocuğa sınırlar koyma, disiplin uygulama gibi davranışlarında kararsızlık yaşayabileceğini , kendisini sevdirmek için pahalı hediye almak, onaylanmayacak bir davranışı görmezden gelmek gibi yanlış hareketler yapabileceğini ifade etti. Çocuğun yaşı, cinsiyeti, zihinsel kapasitesi, kişilik özellikleri, geçmiş deneyimleri, yaşam koşulları gibi faktörlerin yeni evlilikte ebeveynlerle çocukların uyumunu etkileyebileceğini aktaran Artar, şunları söyledi:
“Yeni bir eve taşınmak, çevre veya okul değiştirmek, yeni arkadaşlara, akrabalara alışmak veya ev içindeki yeni düzene uyum sağlamak çocuk için sıkıntı olabilir, kaygı ve endişeleri artabilir. Değişen koşullara ve yeni kurulan ilişkilere uyum sağlayamayan çocuklar da duygularını genellikle öfkeli davranarak, her şeye itiraz ederek, kavga ederek, okulda başarısız olarak ya da içine kapanarak gösterir. Yetişkinlerin bu ipuçlarına karşı duyarlı olması ve çocuğa anlayışla yaklaşması sorunların büyümeden çözülmesini sağlar.”

Yeni Evliliğe En Çok Tepki Ergenlik Çağındakilerden Gelir!

Yüksel Artar, çocuğun içinde bulunduğu gelişim döneminin üvey anne ya da babaya alışma sürecini etkilediğini unutmamak gerektiğini hatırlatarak, şu tespitlerde bulundu:

• Çocukların yaşları ne kadar küçükse, yaşamlarına onlarla ilgilenen bir üvey ebeveyne yer açmaları ve iyi ilişki kurmaları o kadar mümkün olur. Yetişkinliğe adım atmak üzere olan çocuklar da ebeveynin yeni evliliğine kolay uyum sağlarlar, çünkü kendileri yeni bir yaşamın adımlarını atmaktadırlar. Anne ya da babalarını destekleyecekleri hayat arkadaşları bulmaktan mutluluk duyabilirler.
• Yeni evliliğe en çok tepki gösteren çocuklar ergenlik çağına girmek üzere olan ya da girmiş olanlardır. Duygusal ve fiziksel değişimlerin yaşandığı bu çağda yaşanan ailedeki bu değişiklik baş edilmesi güç bir uyum sorunu haline gelebilir.
• Yeni aileye katılan üvey ebeveynin kabulü çocuğun cinsiyetine göre de değişiklik gösterir. Örneğin; anneleriyle yaşayan erkek çocukları özellikle ergenlik çağında annelerinin yanında başka bir erkeğin varlığını kabullenmekte zorlanabilir. Öte yandan, hem duygusal olarak arkadaşlık edecekleri hem de kendilerine rol modeli olacak bir erkeğe ihtiyaç duyarlar. Çocuğun yaşadığı bu çelişkili duygular üvey babaya bakışını şekillendirir.
• Kız çocukları ise boşanma sonrası anneleri ile daha yakınlaştığı için, üvey babayı annenin ilgi ve dikkatini üzerine çeken, rekabet edeceği biri olarak görebilir. Eğer anne, ilgi ve sevgisini dengeli paylaşabilirse çocuğun da üvey ebeveyni kabullenmesi kolaylaşır.
• Bazı anne babalar, eski eşlerinin hayatındaki yeni kişiye cephe alarak, çocuklarını kendi taraflarına çekmeye çalışır. Çocuklar da aslında hoşlanacakları üvey anne babaya karşı kendilerini korur. Yeni eşten hoşlansalar da bu duygularının karşıtı yönde çelişkili davranabilir. Eğer üvey anneyi sever ve iyi geçinirse öz anneye karşı suçluluk duygusu hissedebilir. Çocuğun mutluluğu ve huzuru için eski eşin geçmişe ait hesaplaşmalarıyla başa çıkması ve kendi duygu ve düşüncelerini çocuğa yansıtmaması çok önemlidir.

Herkesin Yakınlaşmak İçin Zamana İhtiyacı Var

Uzman Psikolog Yüksel Artar, ikinci bir evlilik yapan, yeni bir aile kuran ebeveynlere çocuklarıyla beraber mutlu ve huzurlu yaşam sürebilmeleri için şu önerilerde bulundu:

• Yetişkinler, iyi ilişkiler oluşturulacağına ilişkin umutlarını kaybetmeden çocuklara karşı istikrarlı şekilde anlayış ve sevgiyle davranmaya devam etmelidirler.
• Yeni ebeveyn çocuğun kişilik özelliklerini ve ilgi alanlarını tanımaya ve onunla zaman geçirmeye gayret etmeli ve yaklaşımlarında dürüst ve samimi olmaya özen göstermelidir.
• Hem çocuk hem de üvey anne ya da baba, birbirlerini tanımak ve yakınlaşabilmek için zamana ihtiyaç duyar. Ne üvey anne baba, ne de çocuk hiçbir nedenle zorlanmamalıdır. Aralarında kurulacak ilişki yavaş, doğal sürecinde ilerlerse ihtiyaç duydukları bağı kurma şansları artacaktır.
• Disiplin ve kararlar biyolojik ebeveynin sorumluluğudur. Üvey ebeveynin sorumluluğu konusundaki sınırlar da ortaklaşa belirlenmeli, desteklenip, onaylandığı çocuğa belirtilmelidir.
• Üvey ebeveynin ve çocuğun ilişkisinin sağlam bir temele oturması için, eski eş hakkında konuşulurken olumlu ifadeler kullanılmalıdır.
• Çocuğun; kaybettiği veya birlikte yaşamadığı öz ebeveyni ile ilgili konuşmasına fırsat verilmeli ve desteklenmeli, onlara ait resim veya özel eşyalarını kendi odasında bulundurulması sağlanmalıdır.
• Çocuğun yeni duruma uyumuna yardımcı olmak için ev ortamında yapılması gerekli olan değişiklikler yavaş yavaş uygulamaya konmalı ve çocukla ilgili konularda onun fikrine başvurulmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder